Başa Dön
Entrepreneurship görseli

01 İlk Kez Girişimci Olanların En Sık Yaptığı 12 Hata

01 İlk Kez Girişimci Olanların En Sık Yaptığı 12 Hata

İlk Kez Girişimci Olanların En Sık Yaptığı 12 Hata

 

Girişimcilik, insana hem büyük bir heyecan hem de büyük bir sorumluluk yükleyen bir yolculuktur. Kendi fikrini hayata geçirmek, bir şeyleri sıfırdan kurmak ve belki de başkalarının hayatına dokunacak bir çözüm yaratmak…

 

Bu süreç, özellikle ilk kez girişimci olanlar için çoğu zaman zorluklarla doludur. Yapılan hatalar, çoğu zaman zekâ veya çalışkanlık eksikliğinden değil, deneyim yoksunluğundan kaynaklanır. Neyse ki bu hataları önceden bilmek, girişim yolculuğunda sağlam adımlar atmanın en önemli anahtarlarından biridir.

 

1. Çok Erken Ürün İnşa Etmek

Girişimcilerin en sık yaptığı hatalardan biri, fikri bulur bulmaz hemen ürünü inşa etmeye girişmektir. Özellikle teknik yeteneklere sahip kurucular, hızlıca yazılım geliştirmeye ya da ürünü hayata geçirmeye odaklanır. Oysa henüz kullanıcıyı ve problemi tam anlamıyla keşfetmeden yapılan bir ürün, çoğu zaman kimsenin ihtiyaç duymadığı bir çözüm olarak kalır. Başarılı girişimler, ürünlerini masa başında değil, kullanıcı sohbetlerinde şekillendirir. Kullanıcının dertlerini anlamak, günlük işleyişine bakmak ve kullandığı mevcut çözümleri öğrenmek, ürünün geleceği için sağlam bir temel oluşturur.

 

2. Yatırım Peşinde Erken Koşmak

Birçok ilk defa kurucu, girişim sürecinin daha başında yatırım arayışına girer. Yatırım almak, kulağa girişimin onaylandığı bir başarı gibi gelse de işin gerçeği farklıdır. Yatırım, henüz ortada ispatlanmış bir değer yokken değil, büyümeye hazır bir model bulunduğunda anlamlı hale gelir. İlk etapta odaklanılması gereken şey yatırımcılarla toplantı yapmak değil, ürünün gerçekten bir probleme çözüm getirip getirmediğini kanıtlamaktır. Küçük denemeler, pilot uygulamalar ve ilk müşterilerden alınan geri bildirim, yatırımın da en sağlam dayanağı olur.

 

3. Trendlerin Peşinden Gitmek

Her dönemin popüler bir teknolojisi vardır

Blockchain, metaverse, yapay zekâ…

Yeni kurucuların düştüğü tuzaklardan biri de bu trendlerin peşinden koşmak olur. Trend teknolojiler tek başına bir pazar değildir; sadece havalı veya ilgi çekici olmaları, kullanıcıların ödeme yapacağı anlamına gelmez. Gerçek değer, teknolojiden değil, insanın hayatında yarattığı faydadan doğar. Eğer yapay zekâ ya da başka bir teknoloji ürününüzün parçası olacaksa, bu sadece bir araçtır. Asıl önemli olan, kullanıcıya sunduğunuz somut faydadır.

 

4. Değer Algısını Yanlış Okumak

Bir ürünün hızlı, ucuz veya daha iyi olması her zaman müşteri için değer anlamına gelmez. Özellikle sağlık, eğitim ya da büyük ölçekli yazılım alanlarında kullanıcılar sadece ürünün özelliklerine değil, aynı zamanda entegrasyon maliyetine, regülasyonlara uyumuna, geçiş sürecine ve alışkanlık değişimine de bakar. Girişimciler için en kritik nokta, kendi değer algısını değil, müşterinin değer algısını anlamaktır. Bunun yolu da sahaya inmek, kullanıcıya doğrudan sormak ve varsayımları test etmektir.

 

5. “Herkes Müşterim” Demek

Yeni girişimcilerin sıkça düştüğü bir başka yanılgı da, ürünün herkese hitap edebileceğini düşünmektir. “Herkes müşteri olabilir” demek kulağa hoş gelse de, bu yaklaşım çoğu zaman odak kaybına yol açar. Başarılı girişimler, başlangıçta dar bir müşteri kitlesi seçer ve o kitleye sıkı sıkıya odaklanır. İlk 100 müşteri kim olacak sorusuna net bir cevap bulmak, yolun geri kalanında daha sağlam ilerlemenin en doğru yoludur.

 

6. İş Modelini Göz Ardı Etmek

Birçok kurucu, ürünün kendisine odaklanır ve iş modelini arka planda bırakır. Oysa en iyi ürün bile sürdürülebilir bir iş modeli olmadan ayakta kalamaz. Girişimin nasıl para kazanacağı, kime fatura keseceği, müşteriyi tekrar tekrar geri getirecek mekanizmaların ne olacağı en baştan düşünülmelidir. İş modeli, yaratıcı bir tasarım sürecidir ve ürün kadar üzerinde emek harcanmayı hak eder.

 

7. Yanlış Ekiple Başlamak

İlk ekip genellikle yakın çevreden, arkadaşlardan veya sınıf arkadaşlarından oluşur. Bu başlangıçta güven verici olsa da her zaman doğru ekip anlamına gelmez. Başarılı bir girişim için farklı güçlü yönlere sahip insanlara ihtiyaç vardır. Teknik bilgiye sahip bir kurucunun yanına iş geliştirmeyi bilen biri, vizyoner bir fikir sahibinin yanına işin operasyonunu yönetecek biri gerekir. Yola çıkmadan önce birlikte küçük projelerde çalışmak, ileride doğabilecek sorunların önüne geçer.

 

8. Erken Şirketleşme

Kurucular için şirket kurmak büyük bir dönüm noktası gibi hissettirebilir. Ama çok erken şirketleşmek, gereksiz bir yük haline gelir. Henüz fikir netleşmeden veya ekip rolleri belirlenmeden açılan şirket, vergi ve yasal sorumlulukların yanında hisse paylaşımı gibi zorlukları da beraberinde getirir. En doğrusu, ekip uyumunu, pazar ihtiyacını ve ürün değerini kanıtladıktan sonra şirketleşmektir.

 

9. Fikirleri Saklamak

Bazı girişimciler, fikirlerinin çalınacağından korkarak kimseyle paylaşmaz. Ancak girişimcilikte fikir değil, uygulama önemlidir. Fikrinizi saklamak, aslında sizi değerli geri bildirimlerden mahrum bırakır. Fikriniz üzerine ne kadar çok insanla konuşursanız, o kadar hızlı öğrenirsiniz ve eksiklerinizi daha erken fark edersiniz. Gerçek risk, fikrinizi paylaşmak değil, kimseyle paylaşmadan yanlış yolda çok zaman kaybetmektir.

 

10. Görünürde Başarıya Takılıp Kalmak

Logonuzun hazır olması, bir yarışmada ödül almanız veya danışmanlarınızın saygın isimler olması güzel şeylerdir. Ancak bunların hiçbiri, ürününüzün gerçekten bir problemi çözdüğünü kanıtlamaz. Girişimlerde gerçek başarı, ilk müşteriyi kazanmak, bir pilotu başlatmak ya da kullanıcıdan ödeme almakla ölçülür. Dışarıdan parlayan işaretlere değil, sahada gerçek ilerlemeye odaklanmak gerekir.

 

11. Topluluk Gücünü Hafife Almak

Girişimcilik çoğu zaman yalnız bir yolculuk gibi görünse de aslında bir ekip ve topluluk işidir. Yalnız ilerleyen girişimciler, hem öğrenme hızlarını düşürür hem de motivasyonlarını kaybedebilir. Oysa bir topluluğun parçası olmak, deneyim paylaşımını, geri bildirimi ve moral desteğini beraberinde getirir. Girişim etkinliklerine katılmak, mentorlardan faydalanmak ve diğer kurucularla bağlantı kurmak süreci hem daha verimli hem de daha keyifli hale getirir.

 

12. “Neden”i Unutmak

Belki de en önemli hata, girişime başlarken “neden” sorusunu atlamaktır. “Bu işi neden yapıyorum?” sorusunun cevabı net değilse, girişim yolculuğu kolayca motivasyon kaybına ve tükenmişliğe sürükler. Etki yaratmak, para kazanmak, öğrenmek veya başka bir amaç… Her cevap geçerli olabilir ama bu sorunun cevabı hem sizin hem de ekibinizin pusulasını oluşturur. Kurucu ekibin bu konuda uyum sağlaması, uzun vadede başarının en kritik unsurlarındandır.

 

İlk defa girişimci olanların yaptığı bu hatalar, çoğu zaman aynı sebeplerden kaynaklanır. Bunlar;

  • Acelecilik,
  • odak eksikliği ve
  • yanlış önceliklendirme.

 

Ancak bu tuzaklardan haberdar olmak, doğru adımlar atmayı kolaylaştırır. Girişim yolculuğu; kullanıcıyı anlamak, iş modelini netleştirmek, doğru ekibi kurmak ve en önemlisi kendi nedeninizi bilmek üzerine kurulu bir süreçtir. Fikir değil uygulama değerlidir. Bu nedenle küçük ama doğru adımlarla ilerlemek, girişimcilikte uzun vadeli başarının anahtarıdır.